152- (264). HER
TOPLULUĞA KENDİLERİNDEN BİRİ İMAM OLMALI
حدثنا
محمود بن
غيلان وهناد
قالا حدثنا
وكيع عن أبان
بن يزيد
العطار عن
بديل بن ميسرة
العقيلي عن
أبي عطية رجل
منهم قال كان
مالك بن الحويرث
يأتينا في
مصلانا يتحدث
فحضرت الصلاة
يوما فقلنا له
تقدم فقال
ليتقدم بعضكم
حتى أحدثكم لم
لا أتقدم سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول من
زار قوما فلا
يؤمهم
وليؤمهم رجل
منهم
قال
أبو عيسى هذا
حديث حسن صحيح
والعمل على هذا
عند أكثر أهل
العلم من
أصحاب النبي
صلى الله عليه
وسلم وغيرهم
قالوا صاحب
المنزل أحق
بالإمامة من
الزائر وقال
بعض أهل العلم
إذا أذن له
فلا بأس أن
يصلي به وقال
إسحاق بحديث
مالك بن
الحويرث وشدد
في أن لا يصلي
أحد بصاحب
المنزل وإن
أذن له صاحب
المنزل قال
وكذلك في
المسجد لا
يصلي بهم في
المسجد إذا زارهم
يقول ليصل بهم
رجل منهم
İbn Atıyye (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir: Mâlik b. Huveyris bazen bizim bölgemize gelir
sohbet ederdi. Bir gün namaz vakti girmişti ki öne geç bize imâmlık yap dedik.
Biriniz öne geçsin namaz kıldırsın niçin kıldırdığıma gelince:
“Rasûlullah (s.a.v.)’den
işittiğime göre, şöyle buyurmuştu:
Her kim bir topluluğu
ziyaret ederse onlara imâm olmasın. Onlara kendilerinden biri imâmlık yapsın.”
Diğer tahric: Nesâî,
İmâme; Ebû Dâvûd, Salat
Tirmîzî: Bu hadis
hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve sonraki dönemlerden pek
çok ilim adamları bu hadisle amel ederler ve şöyle derler: “İmamlık yapmak
ziyaretçiden fazla ev sahibinin hakkıdır.
Bir kısım ilim
adamları ise: “Ev sahibi izin verirse imâmlık yapmasında bir sakınca yoktur”
derler. İshâk; Mâlik b. Huveyris hadisi hakkında çok şiddetli davranarak, ev
sahibi izin verse bile imâm olmaması gerektiğini söyleyerek evde böyle olduğu
gibi mescidde de aynı olmalı oradaki kimselerden biri namaz kıldırmalıdır,
demektedirler.